DİĞER
K24'te haftanın vitrini: Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
Yürümek, Aylak Adam'ın tahtına komşu olacak değerde bireyci ve iç bunalım romanıdır, üstelik iki cinsiyeti de kapsayarak ve dahası doğayı bir birey, kenti de bir birey ilan ederek...
Cem Akaş'ın Y romanında, erkeklerin yokluğu hiçbir şeyi değiştirmemiş, bazı kadınlar bugünün dünyasında tanık olduğumuz erkek rolünü üstlenmiş, Y kromozomu silinmiş ama hegemonya silinmemiş...
Arundhati Roy için masallar politik bir alet, edevat. Ama o, yarattığı masallarda prenses olmadığını söylüyor, çünkü sessiz kalmanın da politik bir şey olduğunu, sessizleştirilen, duyulmayan hikâyelerin olduğunu biliyor...
Alice'in ve Carroll'ın “arkadaşlığı” edebiyat dünyasına harika bir kitap kazandırmış olsa da, kitap ilk kez yayımlandığında ikilinin arkadaşlığı sona ermişti bile...
Zamansız ama feminist politikaya sirayet eden bir günlüğün hikâyesi: Tanrı, mit ve destanların kucağından evrensel gerçekliğe “Ölen her zaman kadın olur”
Masallar ister geleneksel ister çağdaş olsun, her versiyonuyla eril cinsel fantezilerin ürettiği klişe ve imgelerle doludur; bir “ölü kadınlar” evreni arzulayan erkek egemen sisteme hizmet ederler...
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık